Ne Aramıştınız?

20 Nisan 2017 Perşembe

Sevgili Günlük | 20 Nisan 2017 - Ailemden Gizli Arabayı Kaçırdım!


Merhaba

Bugün benim için her zamanki günlerden daha monoton daha sıkıcıydı dolayısıyla ben de size önceden yaşadığım en aksiyon dolu günümü anlatmak istedim.
Bahsettiğim olayın üzerinden yaklaşık 7 ay geçti.

Şöyle ki ben geçen yaz ehliyetimi aldım ancak kursa başlamadan önce arabayı alıp kullanmışlığım 2 kereyle sınırlıydı ve o da yıllar önceydi.Kurs süresinde de sadece kurstaki öğretmenlerden eğitim aldım ve ehliyeti almadan tek başıma direksiyona geçmedim.
Yine de ehliyeti bize verdiklerinde artık trafiğe çıkabileceğimiz anlamına geldiğini düşünerek (ki hala öyle düşünüyorum ama yeterince öğrenmediğinizi düşünüyorsanız macera aramayın derim)
arabayla bir yerlere gidebilmek için fırsat kolluyordum.

Ehliyeti aldıktan sonra yakın yerlere birkaç kez gitmiştim ama yetti mi?
HAYIR!

Bir gece ertesi gün okula arabayla gitmeyi aklıma koydum ben.
Ama kimseye söylemiyorum çünkü bilen bilir evimle okulum arası gerçekten yakın değil -nereden baksanız arabayla 1.5 saat sürüyor- ve yol da ara sokaklar gibi sakin değil.Bir kere köprü trafiğine gireceğim ve köprü yolu da her zaman çok kalabalık,kalabalık olmadığında da aşırı hızlı akan bir yol.E araba da alışılması gereken,sürüşü kolaylaştıran teknolojilerden yoksun bir araba.Anneme söylesem kalp krizi geçirir,babama söylesem kızım yapma daha erken falan der kibarca vazgeçirir beni.
Neyse ben aklıma koydum ya kimseye söylemeden evde arabanın anahtarlarını arıyorum.
Şansıma her zaman koydukları yere koymamışlar.
Gecenin bir körü herkes uyusun da anahtarı arayayım diye bekliyorum.
Sonunda gece 2'ye doğru herkes uyudu ben de anahtarı bir şekilde aradım buldum.
Sabah da en erken ben çıktığım için tereyağından kıl çeker gibi halledeceğim bu işi.

Sabah oldu ben daha hava aydınlanmadan koyuldum yola.Bir yere kadar hiç sıkıntı yok benzinimi aldım,mis gibi gidiyorum.Sonra geldik zurnanın zırt dediği yere.Saat daha çok erken olduğu için bahsettiğim o yolda trafik falan yok.Dolayısıyla hızlı gitmem gerekiyor giderken de tabelaları kontrol etmem gerekiyor haliyle çünkü otobüslerle gidip gelirken yolu kendim gidiyormuşum gibi ezberlememiştim sonuçta.
Neyse bir şekilde ben o hızlı süreci atlattım,bu defa da tam köprüye gelirken trafik tıkandı.
Dur kalklara daha tam alışmamışım,araba da eski ve düzgün kullanamamam için herşeyi yapıyor sürekli stop ettiriyorum arabayı.
Delicesine kornalar tabi arkada.
Telaş yapınca daha kötü olacağını farkedince dedim kendime duyma arkadakileri odaklan devam et.
Neyseki kendimi sakinleştirdim bu sırada da yol açıldı ben bir şekilde okula ulaştım.

Sonra ne mi oldu?
Tam park edeceğim,bir yerde durdum akü bitti.

O sırada da bizimkiler evden çıkacak annemin arabanın yokluğunu farketmeyeceğini biliyorum ama babam gördüğü an arar diye düşünüyordum.Düşündüğüm gibi de oldu babamın her zaman çıktığı saatte telefonum çaldı.

Araba sende mi diye sordu evet dedim işte nerdesin falan konuştuk akünün bittiğini arabayı oradan onun alması gerektiğini falan söyledim ama mosmorum.

Hiç kızmamıştı,kızmayacağını da biliyordum zaten ama yine de o heyecan insanı mahvediyor.
Sonradan annemden duyduğuma göre biraz gururlanmış bile ama yolu bildiğinden gerilmiş biraz.

O gün bu gündür gitme yapma etme demiyorlar.
Ve eminim bu dahil birkaç küçük araba kaçırmasını yapmasaydım araba kullanmayı tam anlamıyla öğrenemezdim.

Yol göstersin siz de arabayı kaçırın falan gibi algılanmasın tabi bu ama arabayı yanınızdaki biri sürekli sizi yönlendirirken öğrenmek "bence" çok zor.
Ehliyetinizi almadan cengaverlik yapın demediğime de dikkat çekmek istiyorum.

İşte bu da böyle bir anımdı deyip gideyim bugünlük.

Sizin böyle minik maceralarınız varsa onları da seve seve dinlerim :)

Başka yazılarda görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder